YAZAR ARZU ÖZDEMİR İLE SÖYLEŞİ

1.Soru: Öyküyü yazmaktaki amacınız nedir?

Cevap: Kurgusal bir dünya oluşturmak, belki de rabbimize yakın olmak için öykü yazdım.

 

2.Soru: Küçürek öykü türünü seçmenizin nedeni nedir?

Cevap: Firit Edgü sayesinde küçürek öyküyle tanıştım ve ondan etkilenerek küçürek öykü türünü seçtim.

3.Soru:ATLANDI

4.Soru: Sizi öykü yazmaya iten nedir? Bu yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?

Cevap: Okuduğu kitaplardan etkilendim, Kendimin de yazabileceğini düşündüm ardından yazmaya başladım yazdıklarımı üniversitedeki hocama gösterme fırsatı buldum. Hocam da yazdıklarımı beğendi ve destekledi bununla beraber yazmaya başladım.

 

5.Soru: Öykü yazmak dışında bir sanatla ilgileniyor musunuz?

Cevap: Örgü örmek bir sanat sayılırsa örgü örüyorum.

 

6.Soru: Öykülerinizde karamsar düşüncelerle karşılaşıyoruz, bunun nedenini öğrenebilir miyiz?

Cevap: O zamanlar karamsar bir düşünce yapısına sahiptim ve bu öykülerime de yansıdı ama şuanda karamsar bir düşünce yapısına sahip değilim.

 

7.Soru: Sizi etkileyen bir yazar var mı?

Cevap: Firit Edgü beni etkileyen yazarlardan birisidir. Onun sayesinde küçürek öykü ile tanıştım. Yani Firit Edgu sevdiğim yazarlardandır.

 

8.Soru: Felsefeden etkilendiniz mi?

Cevap: Bunun için bir felsefe kitabı okumadım ama öykülerimde felsefe ile alakalı cümleler bulunmaktadır.

 

9.Soru: İlhama inanır mısınız?

Cevap: Tabi ki de ilhama inanırım.

 

10.Soru: Yazma süreciniz nasıldır?

Cevap: Aslında dua ederek çok öykü yazdım. Gerçek hayatta ki yaşadığım, gördüğüm olayları öykülerim de de kulandım.

 

11.Soru: Okuyucuya aktarmak istediğiniz bir mesaj var mıdır?

Cevap: Aktarmak istediğim bir mesaj yoktur. Edebiyatta mesaj kaygısı olmaz. Mesajı dayatmak isteyen öyküler gördüğümde bunu bir kusur olarak görüyorum. Bir mesaj verme gereği duymuyorum çünkü okuyucularımın zeki olduğunu ve anlayacaklarını düşünüyorum.

 

12.Soru: Yazma eylemini hobi olarak mı gerçekleştiriyorsunuz?

Cevap: Hobi olarak gerçekleştirmiyorum.

 

13.Soru: Kitaplarınızda en çok sevdiğiniz öykünüz nedir?

Cevap: Tanık. Tanığı yazarken çok etkilendim. Yazdığım yazıyı tekrar okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Yazdıktan iki ay sonra yazdığım olay gerçekten yaşandı bu yüzden de bu öykü benim en sevdiğim, en etkilendiğim öykü oldu.

 

14.Soru: Küçürek öyküsü dışında bir yaz türü denediniz mi?

Cevap: Evet. Yazdığım makalelerim, şiirlerim, eleştiri yazılarım vardır. Başka yazılar da yazıyorum.

 

15.Soru: Yazarken planlamalar yapıyor musunuz yoksa kurmaca olarak mı yazıyorsunuz?

Cevap: Belli olmaz. Her öykünün macerası farklıdır. Bazen kalbime doğuyor bazen bir hafta boyunca düşünüp öyle yazıyoruz.

 

16.Soru: Kitabınızın başında isminizle beraber “Daha ölmedi” ifadesini görmekteyiz. Alışmışın dışında olduğu için olduğu için merak etmekteyiz bu ifade ile vermek istediğiniz asıl mesaj nedir?

Cevap: Kendimi uzun cümlelerle anlatmak çok anlamsız geldiği için kitabı yazarken aklıma gelen cümle “ölmedim hala yaşadığıma göre onu yazayım” dedim ve yazdım.

 

17.Soru: Din kavramının yanlış yorumladığınızı düşünüyor musunuz?

Cevap: Hayır, yanlış yorumladığımı düşünmüyorum.

 

18.Soru: Sembolizm akımından etkilendiniz mi?

Cevap: Çok kısa metinler olduğu için imgelerden yararlanmam gerekiyordu.

 

19.Soru: Aşkın ölüme susması ifadesiyle ne anlatmak istediniz?

Cevap: Yazdığım o kısımda tasavvuf felsefesi var. Hayatın kaynağı bir damla sudur.

 

20.Soru: Dil sürçmesi kitabınızın başında köpekbalığının sadakatini anlatıyorsunuz. Sizce sadakat size verilenin hakkını vermek midir? Sahip olduğuna değer katmak mıdır? Sadakatin tanımı nedir?

Cevap: Bana göre sadakat verdiğin söze sadık olmaktır. Öyküden bağımsız olarak biz önce Rabbimize söz verdik sonra buraya geldiğimizde unuttuk. O sözü unutmamak sadakattir.

 

21.Soru: Bizler uyanamayacağımız uykuya dalmadan rüyada yaşamayı öğrenemez miyiz?

Cevap: “Hayat zaten bir rüya biz ölünce uyanacağız. Bizim bu yaşadığımız şey bir rüya. Öldüğümüzde uyanacağız”

 

22.Soru: Kadınları ve erkekleri kentlere benzetmenizin sebebi nedir?

Cevap: Kentleri boşanmış bir kadın ve adama benzettim. Kadın ve erkeğin başka bakış açılarından dolayı farklı kentlere benzettim.

 

23.Soru: Öykülerinize başlık seçerken nelerden etkilendiniz?

Cevap: Benim için başlık çok önemlidir, Başlıklarımı gelişi güzel seçmem. Öyküdeki sözcük sayısını azaltmamı sağlar kendi muradımın anlaşılması için başlıklara çok önem veririm.

 

24.Soru: Hayat sizce döngüden mi ibaret?

Cevap: Hayat bir döngüdür ama hayatı nasıl yaşayacağımız bize bağlı. Unutarak mı yoksa hatırlayarak mı yaşayacağımız önemli.

 

26.Soru: Başka bir kitap yayınlamayı düşünüyor musunuz?

Cevap: Evet, kenarda yazdığım öykülerim var bir kitap çıkarıcak kadar öyküm oldu.

 

27.Soru: Tanık öyküsünün gerçeklik payı nedir?

Cevap: Tanık öyküsü gerçektir. Ben öyküyü yazarken böyle bir olay yaşanmamıştı ama yazdıktan 2 ay sonrasında gazatede tanık öyküsündeki olayların yaşandığını gördüm.

 

28.Soru: Ölümü sıkça konu etmenizin bir sebebi var mıdır?

Cevap: Evet, var tabi ki. Duyguları yoğun yaşayan birisiyim Ölüm çok büyük bir duygu, bunu bilerek yaşamak çok acı bir şey. İnsan oğlunun yaşadığı en büyük şey ölümdür. İntihar ilgili öykülerimde vardır. Bu mizacımdan kaynaklanıyor,Bu anlam arayışım ve boşluk duygularımdan dolayı.